Sayfalar

19 Ekim 2019 Cumartesi

Hiroshima / Japonya



HÜZÜNLÜ ŞEHİR  HIROSHIMA



                                                     6 AĞUSTOS 1945 SAAT 08.17 


 B-29 TİPİ Enola Gay isimli uçaktan atılan ve  little boy olarak adlandırılan bombanın  çavuş George R. Caron tarafından 2 dakika sonra çekilen fotoğrafı......


Hiroşima’daki  müzede Savaş, yıkım ve çaresizlik içinde ki insanları seyrettim, onlar gibi düşünceli bir yüzle demirlere baktım. … Resimlerde insan derileri gördüm; sallanan ve hala kıvranan, hala o ilk acıyı taşıyan. Taşlar; erimiş ve parçalanmış taşlar… Hiroşima’da barış meydanındaki sıcaklığı hissettim. Barış Meydanı’nda saatte 1800 km ile esen alev rüzgarını, şehri ve üzerindeki her canlıyı yok etmeye, yok etmediklerini ise sürünmeye mahkum ettiği o mahşer 6 Ağustos 1945 gününü düşündüm….Günümüzde  İnsanlık, hala savaş denen vahşetin aymazlığı içinde...... 




6 Ağustos  1945  pazartesi günü saat 08.15 de Atom bombasının yerle bir ettiği bu şehir, geçen 75 yıllık zaman dilimi içerisinde, büyük bir azim ve kenetlenme sonucu dimdik ayakta durmakta. Bugün bir milyondan fazla  kişinin yaşadığı modern bir sanayi  şehir olmuş.Patlamadan sonra halen hayatta olan ve  şehirde yaşayanlara ışın yiyen  anlamına gelen  Hibakusha  deniyor.

Savaşın çirkin yüzünü gelecek nesillere göstermek için korunmuş yapılar, müzelerde ki içler acısı parçalar ve parklar da sergilenen savaş kalıntılarını izlerken, bir anda 70.000 kişinin buharlaşması ve zaman içinde 140.000 kişinin hayatını kaybettiği bu şehir de, insanlığın vicdanını tüketerek yaşattığı dramı izliyorum....Hiroshima için bir tam günü ayırmanız halinde önemli yerleri gezmeniz mümkün...

Gezdiğim yerlerden özetler vermek isterim ,

BARIŞ PARKI,

Bombanın yerden 580 mt yukarıda patladığı yerin 50 mt yakınında bulunan park ölenlerin anısına yapılmış.Bir zamanlar kentin merkezi olan alan,Japon mimar Kenzo Tange tarafından tasarımı yapılmış.İçerisinde onlarca heykel, anıtsal yapı, kongre merkezi, müze, sönmeyen meşale ve bunun gibi eserlerin teşhir edildiği bir park....



                                                     
                                     A DOME (Atom bombası kubbesi )

Çek mimar Jan Letzel' in avrupai tarzda dizayn ettiği bu yapı Nisan 1915 yılında bitirilmiş.Bombeli cephesi, oval kubbesi ile şehrin sembolu olan bu bina Endüstriyel ürünlerin sergi binası olarak kullanılmaktaymış.Yapının betonarme olması bazı kısımlarının ayakta kalmasını sağlamış.37 kişi patlama sırasında hayatını kaybetmiş,bir kişi bodrum katın tavanının beton olması ile kurtulmuş,ancak seneler sonra radyasyon etkisi nedeniyle ölmüş. 




A Dome ile ana yol arasında bulunan tören alanında hergün, her yaştan insanlar gelip toplu dualar ediyorlar ölenler için....Ben talebelerin toplu ziyaretlerine rastladım, çok güzel bir koronun hafif sesle ve müzik eşliğinde dua etmelerini izlerken çok farklı düşünceler arasında gittim geldim.....






                                                  ÖĞRENCİLER ANITI

Bombalama sırasında okul saatleri dışında mühimmat fabrikalarında çalışan ve tamamı ölen 6300 talebenin anısına yapılmış. Beş katlı olan bu anıtın her katın da barışı simgeleyen güvercinler bulunuyor..



                                                         ÇOCUK BARIŞ ANITI

Bu anıt bombalama da yaşamını yitiren çocukların anısına adanmış bir heykel. Kollarını iki yana açmış adeta dünyayı sarmak isteyen ve başında Japonların geleneksel origami sanatını ifade eden kağıttan yapılmış turna kuşu maketi bulunan bir kız çocuğunu simgelemektedir. Heykel yaşanmış bir olayı tasvir etmektedir. Bombanın yaydığı radyasyondan etkilenerek yaşamını yitiren Sadako Sasaki'nin hikayesidir. Sadako 1000 tane kağıttan turna kuşu yaptığı takdir de iyileşeceğine  inanmış, hayatı boyunca fazlasıyla yapmasına rağmen yaşamını yitirmiştir. Tüm dünya çocuklarından her yıl binlerce kağıttan turna kuşu maketleri Hiroshima'ya gelmekte.bu maketler heykelin hemen yanındaki vitrinlerde sergilenmekte....


                                        
                                                       ANA ANIT MEZAR

Parkın orta noktasında bulunan, bombalamada hayatını kaybedenlerin tümünün adlarının yer aldığı eyer biçimli bir anıt mezardır. Üzerinde Rahat uyuyun çünkü hata tekrarlanmıyacaktır yazısı yer almaktadır. 6 Ağustos 1952 de bitirilen anıt açık alan anıtlarının ilkidir. Şinto tarzına göre tasarlanan anıtın yay şekli, kurbanların ruhlarını koruyan bir sığınağı temsil etmektedir.

Yakınında yer alan BARIŞ MEŞALESİ , yine hayatını kaybedenlere adanmış bir anıttır. Bu meşalenin tüm nükleer bombalar yok edilinceye ve dünya nükleer silah tehditlerinden kurtuluncaya dek yanmayı sürdüreceği betimlenmiştir. Sanırım sonsuza dek yanacaktır..................



  

                                           KORELİ KURBANLAR ANIT MEZARI

Bombalama sırasında kayıtlara göre yaşamını yitiren ve radyasyona maruz kalan toplam 350.000 ila 400.000 kişiden yaklaşık  45.000 ni Korelilerdenmiş.
Kesin rakkam verilememesi ırk ve etnik kökenbakımından azınlık olarak sayıların kişilerin göz ardı edilmesiymiş.
                                           HİROŞİMA BARIŞ ANITI MÜZESİ

Bombalı saldırı hakkında bilgiler veren müzede, saldırının hemen ardından çekilmiş fotoğraflar, saldırı anı ve sonrasında yaşanan etkileri, bomba atılmasına giden süreçin anlatımı ve Hiroshima'nın savaştaki rolü anlatılmakta.
Bazı fotoğrafları ekliyorum, ancak burada ki atmosferi yaşamadan o hüznü tarif etmek mümkün değil...

Akşam 20.30 hızlı treni ile ver elini Kyoto , görüşmek üzere................






 















14 Ekim 2019 Pazartesi

MIYAJIMA kutsal ada / Japonya




Kutsal Ada ... MIYAJIMA



Hayalini kurduğum bir ülke Japonya … Tokyo, Hiroshima, Kyoto, Osaka, Nara ve Fujiyama  şehirlerini içeren gezimi,  Cezayir'de şantiyenin sakin gecelerinde planlarken, içimi kaplayan sevinç dalgasını sizlere  kelimeler ile ifade etmem  mümkün değil inanın…
Aradan geçen bir yılı aşkın süre sonunda anılarımı sizler ile paylaşmak, aynı zamanda o günlerin coşkusunu bir kez daha yaşamak için yazmaya koyuldum…. 
Bu gezimi her şehir için ayrı ayrı düzenlemek istedim..Cezayir'den İstanbul'a geldiğimde; öncelikle hızlı tren olan  Shinkansen’in rail pass biletini internet üzerinden satın aldım. Japonya’ya indiğinizde Narita hava alanında biletinizi aktifleştirmeyi unutmayın.
Booking üzerinden gezi boyunca kalacağım otellerin rezervasyon işlerini de  tamamladıktan sonra artık hayaller dünyama yolculuğa hazırdım.
Türk Hava Yolarının TK0052 sefer sayılı uçağı ile 01.55 te, 11 saat 45 dakika sürecek yolculuk için start verildi. Tokyo Narita hava limanına yerel saat 19.40 ta indik, gümrük polisinin kibar bir tavırla karşılaması, japonya’da iyi zaman geçirme dileği tüm yorgunluğumu unutturmaya yetmişti.
Bir sonra ki sabah erken saatler de Hiroshima’ya geçeceğim için,hava alanı içinde bulunan tüp otel de  kalmayı planlamıştım. Merak ediyordum, değişiklikdi benim için.
9h Nine Hours otel,  güler yüzlü resepsiyon görevlisi kız, kimono, terlikler, saniter malzemelerini içeren torbamı verdi ve  koridora girdiğim de manzara beni şaşırttı….Hafif bir müzik, dingin bir mekan, tertemiz bir ortam….





      




















Bu arada, duşların temizliğini söylemeden geçmek haksızlık olur.Duşun kapısını kilitlediğiniz de sayaç devreye giriyor, 15 dakikaya ayarlı, bu süre zarfında duşunuzu alıyorsunuz…Bunlar için gecelik yaklaşık 50 dolar ödüyorsunuz..


Sabah 8.30 hava limanından Hiroshima’ya giden hızlı trende yerimi aldım, 811 km lik mesafede sadece Nagoya ve Osaka şehirlerinde  15 dakika durulacak ve 4 saat 15 dakikada Hiroshimaya varacağız….





Otele geçip eşyalarımı bırakarak hemen Miyajima Adasına gitmek için Hiroshima’dan 160 yen ödeyerek tramvaya biniyor, sonrasında Hirodennishi de JR pass ile para vermeden, trenle Miyajima Guchi de iniyorum. Ama daha yolumuz bitmedi, rıhtımdan yine  pass kullanarak JR feribotuna biniyorum. Manzarayı seyrederken gel git nedeniyle günün kimi zamanı  su üstünde yüzüyormuş gibi görünen düşlerimi süsleyen Itsukuşima tapınağını düşünüyorum.



6. yüzyıldan kalan bu tapınak ,1996 yılından bu yana Dünya Kültür Mirasında yer alıyor. 
Tapınağın bulunduğu ada kutsal sayıldığından, halkın girememesi için  tapınak su üzerinde yapılmış. 



Halen adada ziraat yapılmıyor ve ölüler adaya gömülmüyor.
Sivil  savaş yıllarında kaçan halkın buraya sığınması ve yıllar içerisinde ziyaretçi sayısının artması ile ada turistik bir yer haline gelmiş. İsmi kutsal ada anlamına gelen bu adada 56 ayrı yapıdan oluşan tapınaklar birbirlerine köprüler ile bağlanmış.



Yapılar da kırmızı renk hakim, farklı tonlar farklı dönemlerde yapıldığından kaynaklanıyor. Tapınağın enteresan olan kapısı ( torii ) 16 mt yükseklikte ve dört ayak üstünde yükseliyor. Kapı gelgit nedeniyle kimi zaman suyun üstünde yüzerken, sular çekildiğinde ise yürüyerek ulaşılabiliyor.Bu konuda şanslıydım, her iki haline de şahit oldum. Nara'da olduğu gibi geyikler burada da kutsal sayılıyor.....



Five Story Pagoda  ve Tokyokuni Shrine   adanın doğu tarafında  ve birbirlerine çok yakın mesafedeler. Her ikisini de yorulmadan görebilirsiniz.
Five Star Pagoda 1407 yılında yapılmış. Adanın diğer dini yapılarında olduğu gibi bu yapı da da kırmızı renkte,  halka kapalı olduğu için sadece dışarıdan görülebiliyor.



 Five Story  Pagoda  


Pagoda  ne demektir derseniz:
Pagodaların asıl kökeni Hintlerin stupa adı verdikleri dinî yapılardır. Japon pagodalarında genelde dört köşede dört sütuna rastlanır, bu sütunlar ise göğü ayakta tutan direkleri sembolize eder. Bir pagodanın kat sayısı 5 ile 13 arasında değişir. Katlar daima birbirinden farklı büyüklüktedir. Üzerlerinde çepeçevre bir saçak bulunan bu katlar Tanrıların gök katlarını temsil eder. Pagodaların din alanındaki önemi Buda'nun kalıntılarının korunduğu yerler olmasından ibarettir.




Toyokuni  Kutsal Mabedi (Toyokuni Shrine )
1963 yılında Dünya Kültür Mirasına dahil edilen yapı Shogun Toyotomi Hideyoshi adına 16.yy da yapılmış.  Japonya'nın birliği için savaşan 3 shogundan biri olan  Hideyoshi, bu harekatı başlatan  Nobunaga'nın ölümü sonrası  çeşitli derebeyleri ortadan kaldırarak Japon birliğini oluşturmuştur.Asil soydan gelmediği için imparator tarafından Shogun ünvanı verilmemiş, ancak 1585 aldığı kampaku (imparatorun baş danışmanı ) ünvanı birliğin sağlanmasında onu etkin kılmıştır.
Ankokuji  tapınağı rahibi olan  Ekei'nin 1587 yılında yazdığı mektubunda , bu mabedin Hiyedoshi talimatıyla budizmin  kitaplığı olarak yapılmaya başladığı belirtiliyor.Yapımının 11.nci yılında Hideyoshi nin ölümü üzerine bu güne tamamlanmamış haliyle gelmiş bulunmaktadır.
Senelerin vermiş olduğu tahribat ahşap elemanlar da açıkca gözlenen yapının 500 yıldan fazla bir yaşa sahip olduğunu kanıtlıyor.

Gün batımının yaklaşması ile feribota ve sonrasında Hiroshima'ya gitmek üzere rıhtıma doğru yürürken, bu köklü medeniyetin bir atom bombası ile nasıl çöktüğünü ve küllerinden tekrar doğarak bugünlere gelişini düşünüyorum.....









instagram